Yüksek Mahkeme’den ‘Trump’ kararı: Resmi eylemleri için dokunulmazlığı var

ABD Yüksek Mahkemesi, eski başkan ve Cumhuriyetçi Parti’nin 5 Kasım’da yapılacak seçimlerdeki başkan adayı Donald Trump’ın, ABD Başkanı ve seçimlerdeki rakibi Joe Biden’a karşı 2020 seçim sonuçlarını tersine çevirme çabalarıyla bağlantılı olarak açılan federal ceza davasındaki dokunulmazlık talebini bugün karara bağladı. Mahkeme, 6 Ocak Kongre baskınındaki rolü ve 2020 başkanlık seçimlerine müdahale iddiaları için Donald Trump’ın ‘bazı konularda dokunulmazlığı’ olduğuna hükmetti

ABD Yüksek Mahkemesi, ABD’nin eski başkanlarının, hususi sıfatlarının aksine, anayasal yetki alanları içindeki eylemleriyle bağlantılı olarak kovuşturmadan korunduğuna hükmetti. AP haber ajansının aktardığına göre, Yüksek Mahkeme, Donald Trump’ın başkanlık döneminde bulunduğu bazı eylemleriyle bağlantılı olarak cezai kovuşturmada dokunulmaz olduğunu iddia edebileceğine hükmetti. Yüksek Mahkeme, bu kararla birlikte, Donald Trump’ın dokunulmazlıkla ilgili dosyasını alt mahkemeye gönderdi. Yüksek Mahkeme, böylelikle ayrıca Donald Trump’ın federal suçlamalar karşısında dokunulmazlığı olduğu iddiasını reddeden mahkeme kararını da bozmuş oldu. Trump hakkındaki karar üç Yüksek Mahkeme hakiminin oyuna karşı dokuz hakimin oyuyla alındı.

TRUMP: DEMOKRASİ İÇİN BÜYÜK KAZANIM

AP’nin değerlendirmesine göre, bu, Yüksek Mahkeme hakimlerinin ilk defa eski başkanların resmi eylemleri için mutlak dokunulmazlığı olduğuna, ancak resmi olmayan eylemleri için herhangi bir dokunulmazlığının bulunmadığına hükmetmesi oldu. Mahkeme kararını, heyet adına Hakim John Roberts açıklarken, ABD basınına yansıyan haberlerde, mahkemedeki altı hakimin muhafazakar, üç hakimin liberal olduğu ifade edildi.

Eski başkan Donald Trump, Yüksek Mahkeme kararının açıklanmasının ardından kendi kurduğu sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, bu kararın ‘anayasa ve demokrasi için büyük bir kazanım olduğunu’ ileri sürdü. Trump, daha önce yaptığı açıklamalarda ve yaptığı hukuki itirazlarda, söz konusu suçlamalara sebep olan eylemlerde bulunduğunda başkan olduğunu, bu sebeple dokunulmaz olduğunu savunmuştu.

Ne olmuştu?

ABD’de Trump destekçileri, 6 Ocak 2021’de, 3 Kasım 2020 seçiminin sonuçlarının onaylanması oturumunun yapıldığı Kongre binasını basmıştı. Baskında biri polis beş kişi hayatını kaybetmişti. Baskın nedeniyle halkı isyana teşvikten azil istemiyle yargılanan Donald Trump, Şubat 2021’de Senato’da yapılan oylamada aklanmıştı.

Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratlar, Cumhuriyetçilerin itirazına rağmen bir komite kurmuş ve olayı soruşturmaya başlamıştı. Komite, Trump’ın “isyanı tetiklemek, isyana yardım etmek ve buna ortam hazırlamak”, “resmi bir süreci engellemeye çalışmak”, “ABD’nin düzenini bozmak için komplo kurma”, “yanlış açıklama yapmak suretiyle komplo kurma” gibi suçları işlemiş olabileceği sonucuna varmıştı.

Eski başkan Trump, 1 Ağustos’ta Washington DC Bölge Mahkemesi’ne sunulan 45 sayfalık iddianamede, 2020 başkanlık seçimlerine müdahale etmekle suçlanmıştı. Seçim sonuçlarını kendi lehine değiştirme girişimine ilişkin yürütülen ‘6 Ocak Kongre baskını’ soruşturmaları kapsamında hazırlanan iddianamede Trump’a 4 suçlama yöneltilmişti. Suçlamalar, “ABD’yi yanıltmak için komplo kurma”, “resmi bir soruşturmayı engellemek için komplo kurma”, “resmi bir soruşturmayı engellemeye teşebbüs” ve “seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma” iddialarını içeriyordu.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir